Blog

“CADDEFORM'da Daha Sağlıklı Bir Yaşam İçin Rehberler, İpuçları ve Uzman Önerileri: Sağlıklı Beslenme, Pilates ve Manuel Terapi”

Sağlıklı yaşam hedeflerinize ulaşmak için dengeli beslenme, pilates egzersizleri ve manuel terapi yöntemleri hakkında uzman önerileriyle dolu rehberler, ipuçları ve pratik bilgiler bu sayfada sizi bekliyor.

Pilatesin Beden Sağlığı Üzerine Etkisi
Esneklik, Güç ve Dengeyi Birleştiren Pilates ile Bedeninizi Yeniden Keşfedin
Pilates, vücudun denge, esneklik, güç ve koordinasyonunu artıran bir egzersiz sistemidir. Hem zihinsel hem de fiziksel sağlık üzerinde büyük faydaları olan bu disiplin, özellikle postür bozukluklarının düzeltilmesi, kasların güçlendirilmesi ve esneklik kazanılması konularında etkilidir. Pilates, omurgayı destekleyen kasları güçlendirerek duruşu düzeltir. Düzgün duruş, sırt ve boyun ağrılarının önlenmesine yardımcı olur. Günlük hayatın yarattığı stres ve yanlış pozisyonlar, zamanla kaslarda gerginlik ve ağrılara yol açabilir. Pilates, bu sorunları gidererek vücuda denge kazandırır. Ayrıca, pilates kasları güçlendirirken aynı zamanda uzatır, bu da kas kitlesini artırırken vücudun daha uzun ve ince görünmesine katkıda bulunur. Kardiyovasküler egzersizlerle birlikte yapıldığında, pilates kilo verme sürecine de destek olur.
Spor Sağlık
GEBELİKTE ŞEKER YÜKLEMESİ
Ne kadar yemeliyiz ile ilgili kısa açıklama
Gebelikte insülin direnci artışı en çok gebeliğin 3. trimesterinde meydana gelir. Bu nedenle gestasyonel diyabet kontrolü, gebeliğin 24.-28. haftaları arasında yapılır. Anne adayının damar yolundan ya da parmaktan alınan kan ile açlık kan şekeri ölçülür. Ardından, 50 g veya 75 g glukoz içeren sıvı, eczaneden ya da hastaneden temin edilerek tüketilmesi istenir. Bu glukoz, pastanelerdeki şerbetli tatlılarda kullanılan glukozun eşdeğeridir ve herhangi bir ilaç etkisi bulunmaz, bu yüzden endişelenmenize gerek yoktur. Eğer anne adayının açlık kan şekeri ve kilosu normal seyrediyorsa, bazı doktorlar şeker yükleme testini gereksiz bulabilirken, bazıları her ihtimale karşı bu testi yapmak isteyebilir. Açlık kan şekeri 90 mg/dL’nin altında ve glukoz alımından 60 dakika sonra yapılan OGTT sonucu 180 mg/dL’nin, 120 dakika sonra yapılan OGTT sonucu ise 140 mg/dL’nin altında ise herhangi bir sorun olmadığı kabul edilir. Ancak, bu değerlerin üzerinde sonuçlar elde edilirse, ikinci bir şeker yükleme testi yapılması gerekebilir. Eğer 60. dakika sonucu 200 mg/dL’nin üzerinde çıkarsa, ikinci bir şeker yükleme testine gerek duyulmadan anne adayı bir endokrinolog ve diyetisyene yönlendirilir ve izlemesi gereken yol kendisine açıklanır. Gebelikte yapılan şeker yükleme testinin anneye veya bebeğe herhangi bir zararı yoktur; amaç, hızlı bir şekilde hiperglisemi oluşturup, gestasyonel diyabet olup olmadığını belirlemektir. Gestasyonel diyabet tespit edilirse, gerekli tedaviye başlanır ve gebeliğin güvenliği sağlanır.
Sağlıklı Fresh
POPÜLER DİYETLER
Ne kadar yemeliyiz ile ilgili kısa açıklama
Popüler diyetler denilince akla Dukan, Paleo, Atkins, Vegan, Ketojenik, Zone ve Intermittent Fasting gibi birçok diyet geliyor. Bu diyetler, kişiden kişiye farklılık gösterse de kısa vadede herhangi bir sağlık sorunu olmayan bireylerde etkili olabiliyor. Ancak, bilinçsizce ve uzman kontrolü olmadan uygulandığında bu diyetlerin çoğu, uzun vadede vücutta kalıcı hasarlara neden olabilir. İnsan vücudu, günlük beslenmesinin %50-60’ını karbonhidratlardan, %12-15’ini proteinden ve %25-30’unu yağlardan aldığı zaman doyuma ulaşır ve metabolizmanın düzenli işleyişi bu denge ile sağlanır. Bu dengenin, belirli sağlık sorunları ya da özel durumlar nedeniyle geçici olarak bozulması büyük sorunlara yol açmasa da, uzun süreli bir bozulma kalp hastalığı, böbrek rahatsızlıkları, karaciğer yağlanması, hipertansiyon, kolesterol, diyabet, bağışıklık sistemi sorunları ve hipoinsülinemi gibi birçok hastalığa yol açabilir. Protein ağırlıklı beslenmeyi teşvik eden bu diyetlerin uzun süre uygulanması, yukarıda belirtilen hastalıkların yanı sıra kronik kabızlığa da neden olabilir. Vücudun “ikinci beyni” olarak kabul edilen bağırsak florasının bozulması, hedeflerinize ulaşmayı zorlaştırabilir. Çoğu popüler diyet, vücudun ihtiyaç duyduğu dengeyi sağlayacak oranlardan farklıdır, bu nedenle doğru zamanda, doğru kişiye uygun diyeti seçmek ancak uzman kontrolü ile mümkündür. Bireysel olarak uygulanan popüler diyetler, başlangıçta motivasyon sağlayabilir, ancak diyet bırakıldığında daha fazla kilo alımına neden olabilir. Bu yüzden, birçok kişi geç de olsa bir uzmana danışmak zorunda kalır. Birçok uzman, popüler diyetlere gerek duymadan, sağlık çerçevesinde danışanlarını hedeflerine ulaştırabilir. Sağlığımızın her şeyden önce geldiğini unutmamak ve bedenimizi korumak için bir diyetisyen kontrolünde ilerlemek en doğru yaklaşımdır.
Sağlıklı Fresh
Ne Kadar Yemeli?
Ne kadar yemeliyiz ile ilgili kısa açıklama
İnsanoğlunun yaşamını sürdürebilmesi için beslenme, en temel ve vazgeçilmez ihtiyaçlardan biridir. Her bireyin kendine özgü bir metabolizması vardır ve bu, doğduğu ilk günden itibaren kendini gösterir. Aynı şekilde beslenseler bile, bir bebek daha kilolu olabilirken, bir diğeri daha zayıf olabilir. Bu farklılığın altında bebeğin hareketliliği, uyku düzeni, huzur durumu, standart beslenme şekli ve ailesinin obeziteye yatkınlığı gibi çeşitli sebepler yatabilir. Bebeklik döneminde farklılık göstermeye başlayan metabolik yapı, yetişkinlikte de aynı şekilde devam edebilir. Bu nedenle, “Su içsem yarıyor”, “O yiyor kilo almıyor, ben yiyorum hemen alıyorum” gibi serzenişler ortaya çıkar. Ancak, çoğu insanın metabolik yapısının cinsiyet farkı dikkate alınarak birbirine benzer olduğunu söyleyebiliriz. Bebeklikte olduğu gibi, yetişkin bireylerde de bazılarının hareketsiz bir yaşam tarzını tercih etmesi, bazılarının sosyal ve sportif bir yaşamı sevmesi, bazılarının yüksek karbonhidrat ve yağlı yiyecekler tüketmesi, bazılarının ise Akdeniz beslenme tarzını benimsemesi bu farklılıkları açıklar. Her bireyin yeme miktarı, yaşına, boyuna, kilosuna, günlük hareket seviyesine ve beslenme alışkanlıklarına göre değişir. Bu yüzden her birey, kendi bedenini dikkate alarak bir beslenme programı planlamalıdır. Bu sayede, kişi uyguladığı programdan en yüksek verimi alacak ve motivasyonunu en üst düzeyde tutacaktır.
Sağlıklı Fresh
DİYABETTE BESLENME NASIL OLMALI?
Diyabette beslenme, dengeli karbonhidrat, protein, yağ alımıyla düzenlenmelidir.
Türkiye’de giderek artan obezite, tiroid hastalıkları, polikistik over sendromu gibi sağlık sorunları, insülin direncini tetikleyerek önlem alınmadığı takdirde diyabetin gelişmesine yol açabiliyor. Bu hastalıkların temelinde genetik yatkınlık bulunsa da, yanlış beslenme alışkanlıkları önemli bir rol oynuyor. Özellikle öğünlerde aşırı karbonhidrat ve basit karbonhidrat tüketimi, bu tür hastalıkların ortaya çıkmasını kolaylaştırıyor. Bununla birlikte, yemek sonrası uyku hali, halsizlik, çabuk acıkma, açlıkta sinirlilik ve tahammülsüzlük, sürekli yeme isteği, tatlı krizleri, bel çevresinde kalınlaşma ve hızlı kilo alma gibi belirtiler insülin direncinin, dolayısıyla da diyabetin habercisi olabilir.İnsülin Direnci Nedir? Karbonhidrat türevi besinlerin sindirilmesi sonrası vücuda enerji sağlamak amacıyla pankreastaki beta hücrelerinin hasarı sonucunda salgılanan insülin hormonunun düzenli çalışmaması durumu, insülin direnci olarak bilinir. Bu durumda, kandaki glukoz miktarı yükselir ve açlık kan glukozu normalde 70-110 mg/dL olması gerekirken, 126 mg/dL seviyesine kadar çıkabilir. Bu durumun geç fark edilmesi halinde, açlık kan glukozu 126 mg/dL, tokluk kan glukozu ise 140 mg/dL ve üzeri seviyelere ulaşarak diyabet belirtilerine yol açabilir. Homo IR değerinin 2,5’in üzerinde olması diyabeti kesinleştirir. Genetik yatkınlık nedeniyle insülin hormonunun işlevini tam olarak yerine getirememesi, Tip 1 diyabet gelişimine yol açabilir ve bu durumda insülin iğnesi ile destek alınması gerekir. Diğer yandan, insülin hormonunun kısmen işlevini yerine getirememesi ve genellikle yanlış beslenme alışkanlıkları sonucu ortaya çıkan Tip 2 diyabet, genellikle 40 yaş üstü bireylerde görülür. Bu durumda, düzenli ilaç tedavisinin yanı sıra, hastaların beslenme düzenlerine dikkat etmeleri ve bir diyetisyenden destek almaları önemlidir. Diyabet Hastalarının Dikkat Etmesi Gerekenler • Basit karbonhidrat (sofra şekeri) içeren besinlerden, lif oranı düşük, kana hızlı karışan karbonhidratlardan (pirinç, beyaz undan yapılan hamur işleri) ve glisemik indeksi yüksek meyvelerden (muz, üzüm, kavun, karpuz) uzak durulmalıdır. • Günde 5-6 öğün az az ve sık sık beslenilmelidir. • Besinler kombinasyon şeklinde tüketilerek kana hızlı karışmaları engellenmeli ve öğünler dengelenmelidir (örneğin, süt ve badem, elma ve yoğurt gibi). • Uyuma, uyanma, kahvaltı ve diğer öğünlerin saatleri düzenli olmalıdır. • Düzenli egzersiz yapılmalı, bol su tüketilmeli ve düzenli kan tahlili yaptırılmalıdır. Bu kurallar, diyabet hastalarının yaşam kalitelerini korumaları ve hastalıklarının ilerlemesini önlemeleri için vazgeçilmezdir.
Sağlıklı Sağlıklı